1987 yılının bir ilkbahar mevsiminde 3 Mayıs’ta gelmişim dünyaya. Yaklaşık yirmi yedi yıl süren bir eğitim hayatım oldu. Hayatım hep doktor olma ümidi ile geçti ama olmadı, bu konuda ikinci bir şansı vermedim kendime, nasip dedim geçtim. Bilgisayar ve Matematik okudum lisans ve yüksek lisans eğitimlerimde. Dil okulu için gittiğim Londra’da uzun bir süre yaşadım ve eğitim aldım. Londra’ dan sonra Oxford ve Cambridge ’e yerleştim bir dönem. Dünyanın dört bir yanından, dili, dini, ırkı, gözlerinin rengi, birbirinden farklı yüzlerce arkadaş ve çevre edindim. Bir gün Londra’da derste bir eğitmenimin bir cümlesi hayatımın yönünü değiştirdi. “Dünyanın bütün ülkelerini ve yaşamlarını görmeden, kendimi yaşamış saymayacağım.” bu cümle ile yaşamanın nasıl bir yolculuk olduğunun keşfine başladım. Eğitim hayatım bittikten sonra Türkiye’ ye döndüm ailemden uzakta bir yaşam süremeyeceğimi iliklerime kadar hissetmiştim. Tükiye’ye döndüğümde saygın bir şirkette IT Specialist olarak dört yıl görev aldım. Başlangıçta Türkiye ve dünyada çok havalı gibi duran bu iş hayatı sürekli bilgisayar başında olmak ve zorunlu iş seyahatlarinden sonra enerjimi tüketmeye başladığının farkına vardım, istediğim sabah sekiz buçuk, akşam beş buçuk günümün yüzde yetmişini bilgisayar karşısında, yazılım ekranlarına bağlı kalan yüzde otuzunu ise haber okuyarak geçirerek yaşamak istemediğimi fark ettim. Ya evlenip çoluk çocuğa karışacak, ya da dünyanın farklı renklerini keşfedecektim. Ben ikinci yolu seçtim ve 2012 yılından beri başladığım, dünya seyahatlerine başladım. Dünyanın başka renklerini gördükçe daha çok yaşadığımı ve daha keyifle yaşadığımı fark ettim. Kendimce tutkulu sevdalar yaşadım, zaman zaman göğüs kafesimi sancıtan ayrılıklar yaşadım ve hepsini geri de bıraktım. Kimseye evet diyemedim; evliliği hep tutkulu bir masal olarak düşündüm ve onsuz yapamayacağımı düşündüğüm zaman evet diyebilirim olarak hissettim. Onlarca ülke, yüzlerce şehir, binlerce okunmuş kitap ve dinlenmiş şarkı heybemde beni en çok ben yapanlarım. Şuan çalışma saatleri esnek bir şirkette CEO ve CFO olarak görev yapıyorum. Yazmak üniversite yıllarımda başlayan bir mektup alışkanlığı idi ve şuan hayatımın en vazgeçilmez davranışlarından biri. Sosyal medya hesaplarımda yazdığım yazılarda, herkesin her hissettiğimi bilmesine ne gerek var düşüncesi ile ve bir de bazen okuduklarımın bende güzel davranışlar nasip etmesi ile hem biraz ilmimin zekatını vermek hem de yazdıklarımı digital ortama taşımak maksadı ile fırsat buldukça yazmaya başladım. Ben kimim sorusunun cevabını duymak için kendime iki soru soruyorum ben nasıl bir insan olmak istiyor ve nasıl bir insan olmak istemiyorum. Sadece en masum hali ile iyi, merhametli ve yardımsever bir insan olmak istiyorum. Hayatta hiç kimseye zerre kadar haksızlık yapmamış, kırmamış, incitmemiş, yaralamamış bir insan olmak..
26 £ylül 2020